Alex: "Her geçen gün iyiye gidiyoruz"

Profesyonel Futbol Takımımızın Kaptanı Alex de Souza Fenerbahçe Televizyonu’nda yayınlanan Günün Röportajı programına konuk oldu.


Futbol oynadığı sürece hedeflerinin olacağını belirten Alex, "Futbol oynamaya devam ettiğiniz sürece hedefleriniz mutlaka olacaktır. İlk hedefim ise formasını taşıdığım takımımın başarılı olması ve belirli süredir kazanamadığı kupaları kazanmasını sağlamak. Bu noktada hedeflerim tabii ki devam ediyor. Futbol hayatım boyunca katılmadığım organizasyon, turnuva kalmadı. Katılmadığım turnuvaları sayacak olursam sadece Dünya Kupası’nı söyleyebilirim size ki; bu da sebebini hala anlayamadığım bir konu. Özellikle Brezilya futbolunda da bir çok kişinin de sorduğu soru bu. Alex, neden Dünya Kupası’nda oynamadı? Ancak her şeye rağmen ben başarılı olduğumu düşünüyorum" dedi

Sezonun geride kalan kısmını değerlendiren Kaptanımız Alex de Souza, "Benim performansımla takımın performansını birbirinden bağımsız düşünmek yanlış olur. Çünkü futbolda bireysel performans takımı, takımın performansı da bireysel performansı belirler, etkiler. Buna örnek vermek gerekirse, sezon başında Avrupa kupalarından elendiğimizde gayet olumsuz bir dönem geçirdik. Bu dönem içersinde takımımızdaki oyuncuların birçoğu bireysel kalitesinin en üst seviyesinde değildi ve bu da takıma yansıdı ve birbirini etkiledi. Bu yüzden bu iki durumu birlikte ele almak gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Alex, Türk futbolseverleri sabırsız görüp görmediği ile ilgili bir soruya, "Sabırsızlık futbolun doğasında olan bir kavram. Sadece buraya özgü değil. Örneğin Pazar günü bir maç oynadınız ve kazandınız diyelim. İnsanlar hemen bir sonraki maça bakmaya ve sizi yeni maça dair sorgulamaya başlarlar. Bu sabırsızlığı bildiğim için olağan karşılıyorum ve buradaki durumu yadırgamıyorum" cevabını verdi.

Takımın her geçen gün daha iyiye gittiğini kaydeden kaptanımız, "Bence, her geçen gün daha iyiye giden bir durumdayız. Geçen sezonla kıyasladığımda sistemlerin aynı olduğunu fakat oyun oynama tarzı ve oyunculardaki farklılığı söyleyebilirim. Aramıza yeni katılan oyuncular ve tabii ki onların takıma alışması için gerekli olan bir süre var. Ben mesela ileri uç oyuncusu olarak Niang ile oynamaya başladım. Semih, Güiza ve Gökhan Ünal ile kıyasladığınızda Niang bu oyunculardan farklı bir tarza sahip ve birbirimize alışmamız zaman gerektirecek. Aynı zamanda Stoch, Dia ve Yobo da zamanla takıma alışacaklardır. Fakat grafiğe baktığınızda yükselen bir grafik çizdiğimizi ve önümüzdeki günlerde de bunu devam ettireceğimizi söyleyebilirim" dedi.

Yeni transferleri değerlendiren Alex de Souza, "Bu takımın bir oyuncusu olarak benim onlardan beklentim, performanslarını en iyi şekilde sahaya yansıtmalarıdır. Hepsi gayet hızlı-süratli oyuncular ve bu özelliklerini saha içinde kullandıkları; -ki bu oyuncular Fenerbahçe’nin kadrosunda uzun süredir görmediğimiz tarza sahipler- ve saha içinde özelliklerimizi birleştirdiğimiz sürece gayet iyi bir takım geliyor diyebilirim" şeklinde konuştu.

Takımdan ayrılmak istediği şeklinde çıkan haberlere de son noktayı koyan Alex, "Sizler de beni tanıyorsunuz ki; ben basında yazılıp çizilenlere kafasını takmayan biriyim. Bu takımın bir parçası olarak nelerin doğru, nelerin yanlış, nelerin yalan olduğunu net bir şekilde biliyorum ve onları okumuyorum bile. Bu kulübü seven, bu takımı takip eden milyonlarca insan var ve gazetelerde kontratım bittikten sonra Beşiktaş’a ve Galatasaray’a gideceğim yazılmış. Onlara sadece şunu söyleyebilirim: Burada, Fenerbahçe’de forma giyen, Fenerbahçe’nin başarısı için çalışan ve onunla yatıp onunla kalkan bir kaptanları var. Bu haberlere aldırmasınlar ben buradayım ve her zaman olduğu gibi sadece işimi yapıyorum" dedi.

Fenerbahçe’nin gol sorunu çekmediğini dile getiren Alex, "Açıkçası bana Kasımpaşa karşısında alınan 6-2’lik skor çok da fazla bir şey ifade etmiyor. Ben takımın dengesine bakıyorum genel olarak. Biz Antalya’ya karşı da Manisa’ya karşı da çok gol attık. BJK maçında da 1 gol attık fakat 3-4 gol atabileceğimiz pozisyonlar yarattık. Kısacası Fenerbahçe pozisyon üretebilen bir takım ve ben daha çok işin bu kısmıyla ilgileniyorum. Takımın dengesi beni daha çok ilgilendiriyor. Örneğin: 1 gol atıp, birçok pozisyon yaratıp, gole dönüştüremeyip kalende hiçbir şekilde pozisyon görmemeyi; Kasımpaşa maçındaki gibi kalemizde 2 gol ve birçok gol pozisyon görüp 6 gol atmaya tercih ederim açıkçası. Her geçen gün bunları düzelteceğiz ve daha başarılı olacağız" derken; Gençlerbirliği maçıyla ilgili olarak, "Dengeli bir şekilde başlayıp, maçı o şekilde sürdürüp bitirmek istiyoruz. Karşı tarafa pozisyon vermemek asıl amacımız. Atacağımız gol ya da gollerle de 3 puanı alan taraf olmayı istiyoruz tabii ki" dedi.


Eşi Dainne rahatsızlığı nedeniyle sıkıntılı bir dönem geçiren Alex, "Benim açımdan oldukça zor ve sıkıntılı bir gündü. Aslında bu tip şeyler beni çok fazla etkilemez fakat o gün ayrı bir şey vardı ve ben maça çıkarken eşim acilen ameliyata alındı. Önceden bildiğim bir şey olsaydı bu durma kendimi hazırlardım. O gün bir noktaya odaklanmakta zorluk yaşadım. Açıkçası 15 yıldır yaşadığım az durumlardan biriydi. Kafamı toparlayamadığım nadir 1-2 maçtan biri BJK maçı oldu" derken; "Çocuklarımla ilgilenmek, onlarla birlikte olmak beni çok mutlu ediyor. Beni üzen nokta onlardan uzak olmak. Örnek vermek gerekirse bu sezon ben Belçika kampındayken eşim yeni doğum yapmıştı, benden uzaklardı ve diğer 2 çocuğum da Türkiye’ye dönelim diye annelerine ısrar ediyorlardı. Onlara uzak olmak beni çok üzüyor; yeter ki yanımda olsunlar" ifadelerini kullandı.

Alex son olarak yeni doğan oğluyla ilgili olarak "O büyüsün eğer topa vurmak isterse onunla top da oynarım. Diğer 2 çocuğumla oynadığım, ilgilendiğim gibi onunla da ilgileniyorum.. Herkes onun futbolla olan ilişkisini soruyor bakalım bu sorular karşısında ya futbolu çok sevecek ya da futboldan nefret edecek. Onun ve diğer çocuklarımın gelişimini takip ediyorum" açıklamasını yaptı.

Kaynak: Fenerbahce.org


0 yorum:

Yorum Gönder